Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, bayana yönelik şiddetin İstanbul Sözleşmesi’yle ilgisi olmadığını söyledi. Destici, “Bir sloganları var; ‘İstanbul Mukavelesi yaşatır.’ Bu palavradır. İstanbul Kontratı imzalanana kadar Türkiye’de bayan vefatları yıllık bazda yüzlü sayıların altındayken, İstanbul Sözleşmesi’ne geçildikten sonra artmaya başlamış ve mukaveleden çıktığımız ana kadar neredeyse 500’lere yaklaşmış. Bugün bakıyoruz 300’lerin altına düştü. Demek ki bu işin İstanbul Sözleşmesi’yle falan ilgisi yok” diye konuştu.

BBP Başkanı Destici, 5 Aralık Bayan Hakları Günü nedeniyle partisinin Bayan Kolları Başkanlığı tarafından Ankara’daki bir otelde düzenlenen ‘Güçlü Bir Türkiye İçin Bayan Hakları Buluşması’ programına katıldı. Burada konuşan Destici, 5 Aralık 1934’te, anayasada ve seçim kanununda yapılan değişiklikle Türk bayanlarına seçme ve seçilme hakkının verildiğini hatırlatarak, siyasi hayatında girdiği çabalarda bayanların kendisini ve davasını asla yalnız bırakmadığını, kazandıkları muvaffakiyetlerin gerisinde her vakit bayan emeğinin bulunduğunu söyledi.

‘HİÇBİR BAYANI, KURBAN VERMEK İSTEMİYORUZ’

Bayanların, hayata mana kattığını ve dünyayı öbür bir gözle yorumladığını lisana getiren Destici, “Kadınlar, kilimlere motif ekler, havlulara nakış işler. Elhasıl, her şeyi güzelleştirmek, düzgünleştirmek için emek verir, gayret harcar. Dokunduğunuz her yer, arı olur, duru olur ve sevgiyle dolar. Bu nedenle, biz artık bayana şiddeti konuşmak istemiyoruz. Biz artık bu sıkıntıları çözmüş, aşmış bir ülke olmamız gerektiğini söylüyoruz. Bayanlarımızın sıkıntılarını ve çekilen zulümleri değil, bayanlarımızın neler başardıklarını konuşmak istiyoruz. Hiçbir bayanı, hiçbir anayı, evladı, zulme ve insanlık dışı olaylara kurban vermek istemiyoruz” diye konuştu.

‘İSTANBUL KONTRATI YAŞATIR’ SLOGANI PALAVRADIR’

Akabinde İstanbul Sözleşmesi’ne değinen Destici, bu mukavelenin bayanı korumak yerine geleneklere ziyan verdiğini söz ederek, “Bir sloganları var; ‘İstanbul Kontratı yaşatır.’ Bu palavradır. İstanbul Kontratı imzalanana kadar Türkiye’de bayan vefatları yıllık bazda 100’lü  sayıların altındayken, İstanbul Sözleşmesi’ne geçildikten sonra artmaya başlamış ve mukaveleden çıktığımız ana kadar neredeyse 500’lere yaklaşmış. Bugün bakıyoruz 300’lerin altına düştü. Demek ki bu işin İstanbul Sözleşmesi’yle falan ilgisi yok. Kalple ilgisi var, sevgiyle, imanla, ahlakla, insan sevgisiyle ilgisi var. Biz evlatlarımıza Pir Edebali’nin, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu bu gönüllere yerleştirirsek hiç kimse bayana şiddet uygulamaz. Çocuğa da uygulamaz, erkeğe de uygulamaz” dedi.

Bayana şiddetin önüne mukavelelerle geçilemeyeceğini kaydeden Destici, “Bu iş mukavelelerle, mutabakatlarla olmaz. Olsa kendilerinde olur. Kendi kederlerine deva olmuş mu? Olmamış. Kendi kederlerine deva olmayan kontratları; bizim aile yapımızı, toplum yapımızı bozmak için bize dayatıyorlar. Zira biliyorlar, bu devleti, bu ülkeyi, bu milleti topla, tüfekle yıkamazlar. Lakin inancımızı yüreğimizden sökerlerse, birliğimizi, beraberliğimizi bozarlarsa içimize tefrika sokarlarsa lakin o vakit ülkemizi güçsüzleştirebilirler ve lakin o vakit bu ülkeyi parçalayabilir. Onun için biz burada uyanık olmalıyız” sözlerini kullandı.

‘İDAM CEZASI GERİ GETİRİLMELİ’

Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de bayana yönelik şiddetin önüne geçilemediğini söyleyen Destici, şöyle devam etti:

“Çirkin ve fecî hadiselerle karşı karşıya kalıyoruz. En son mimar olan Başak Cengiz kızımız. Ailesi yetiştirmiş, büyütmüş, nişanlanmış evlilik hayalleri kurarken bir sapık kendisini kılıçla doğruyor. Müslüme kızımızın başına gelenler. Hiçbirimizin ağzına dahi alamayacağı şeyler. Bunların bu toplumda olmaması lazım. Yaşadığımız çağda insanlığın en büyük ayıbının bu olduğunu düşünüyorum. Yapılması gerekenleri her fırsatta paylaşıyoruz. Maalesef hukuk sistemimizdeki cezalar bu tip kabahatler için yetersiz kalıyor. Şayet bir suça pürüz olunamıyorsa o cürümle ilgili cezalar, gözden geçirilmelidir. Bayanlarımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı hatasız yere öldüren sapıkların, bunlarla ilgili hataların gözden geçirilip kesinlikle ancak kesinlikle idam cezasının geri getirilmesini istediğimi bayanlarımızın huzurunda söylüyorum. İki hata için istiyoruz, bayanlarımızı kızlarımızı istismar eden katil sapıklar ve teröristler için idamı istemeye devam edeceğiz. Büyük Birlik Partisi olarak milletimiz bize yetkiyi verince idam cezasını bu hatalar için getireceğiz” 

Haber7