Borsa Yatırım Fonları (BYF) ve hisse senedi ağır yatırım fonları, hem borsanın yüksek getiri potansiyelinden uzak kalmamayı hem de manipülatörlerin tuzaklarına düşmemeyi sağlayan en kıymetli yatırım araçları arasında gösteriliyor.
Son devirde pay senedi piyasasına artan ilgiyle birlikte borsa ile yeni tanışan yatırımcılar için, manipülatörlerin yönlendirmeleri en kıymetli risklerden birini oluşturuyor.
Borsa İstanbul yeni yatırımcıların mağduriyet yaşamaması için toplumsal medya mecralarından haberlendirme medyaları paylaşımında bulunurken, Kapital Piyasası Şurası (SPK) da mevzuya ait titizlikle çalışmaya devam ediyor.
Twitter üzerinden, “Pay senedi bir tasarruf aracıdır”, “Devre kesici nedir?”, “VİOP nedir?”, “Kotasyon nedir?” üzere paylaşımlarla finansal okuryazarlığı artırmayı amaçlayan Borsa İstanbul, tıpkı devirde borsada yaşanan olağandışı fiyat ve ölçü hareketlerinde mağduriyetlerin önüne geçmek maksadıyla SPK ile yakın işbirliğiyle çalışıyor.
SPK tarafından ise son periyotta Facebook, Twitter üzere toplumsal medya mecraları ile Whatsapp, Telegram üzere muhabere sistemlerinde oluşturulan üyelik bazlı kümeler üzerinden, kimi şahıslarca yatırımcıların yönlendirilerek mağdur edilmeye yönelik hareketlerin sürdüğü belirtilmişti.
Bu çeşit mağduriyetlerin önüne geçilmesi için önlemleri daha da sıkılaştırdıklarını vurgulayan SPK Yöneticisi Ali Fuat Taşkesenlioğlu, “2020 yılının birinci beş ayında, 92 kişi hakkında süreç yasağı önlemi uygulandı. 43 kişi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulunulurken, 62 şahsa 37 milyon 685 bin 12,93 TL meblağında idari para cezası tesis edildi.” açıklamasında bulunmuştu.
Pay yatırımının önemli bir araştırma ve profesyonellik gerektirdiğine dikkati çeken analistler, düşen getiriler nedeniyle borsaya akın eden yatırımcıların mümkün büyük zararlardan korunmak için yetkilendirilmiş kişi ve kurumlardan destek alması gerektiğini vurguladı.
BYF’LER MANİPÜLATÖRLERDEN KORUNMAK İÇİN EN TUTARLI ARAÇLARDAN BİRİ
Borsa İstanbul ve SPK’nın borsada yeni yatırımcıların karşılaşabileceği mağduriyetlerin önüne geçmek ismine üst üste önlemler alırken analistler de yeni yatırımcıların, risklerin farkında olmaları ve kendilerine elverişli yatırım araçlarını tercih etmelerinin değerine dikkati çekiyor.
Analistler, borsa ile yeni tanışan yatırımcılar için pay seçimindeki zorluklar nedeniyle BYF ve pay ağır yatırım fonlarının en makul araçlar olacağını belirtiyor.
Borsada pay senedi üzere alınıp satılabilen ve ekseriyetle bir endeksi takip eden BYF’ler, hem borsanın yüksek getiri potansiyelinden uzak kalmamayı hem de manipülatörlerin tuzaklarına düşmemeyi sağlayan en değerli yatırım araçları arasında gösteriliyor.
Pay senedi ağır yatırım fonları ise, fon yekun bedelinin en az yüzde 80’i mütehassıs portföy başkanları tarafından seçilmiş pay senedi yatırımlarından oluşuyor. Pay senedi ağır fonların getirileri ve özellikleri, Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFAS) üzerinden anlık olarak karşılaştırılarak, alınıp satılabiliyor.
BYF TERCİH EDEN YATIRIMCI SAYISI BİR AYDA YÜZDE 41 ARTTI
Dünyada 1990’larda kullanılmaya başlayan BYF’ler, düşük maliyetleri, kolay alınıp satılmaları ve yüksek likidite üzere sebeplerle devranla yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen yatırım araçlarından biri oldu.
En bilinen BYF’lerden olan ve S&P 500 endeksini takip eden SPDR, IVV ve VOO üzere BYF’lerin varlıkları 100 milyar dolarlarla söz edilirken, dünya umumunda BYF’lerin varlıkları Haziran 2020 itibarıyla 6,3 trilyon doları geçmiş bulunuyor.
Türkiye’de BYF’lerin tarihi ise 2005’te QNB Finansbank’ın Dow Jones İstanbul A Tipi Borsa Yatırım Fonu ile başlarken, devam eden süreçte borsada süreç gören BYF sayısı 8’e yükseldi.
Son yıllarda BYF’lere yerli yatırımcı sayısında ve yatırım ölçüsünde sistemli artış eğilimi gözlemlenirken, geçen hafta itibarıyla BYF’lere yapılan yatırım 2 milyar 60 milyon liraya yaklaştı. Bu fonlara yatırım yapan yerli yatırımcı sayısı ise mayıs sonuna nazaran yüzde 41 artarak, 5 bin 586’dan 7 bin 894’e yükseldi.
BYF’ler altın yatırımı için de değerli kolaylık sağlarken, altına yatırım yapmak isteyenler borsada süreç gören GLDTR ve ZGOLD fonlarını satın alarak altını saklama maliyetinden ve direkt altın alım ve satımında karşılaşılan geniş alım-satım aralığı riskinden de kurtulmuş oluyor.
Dünya Altın Kurulu (WGC) Ocak-Mayıs devrini ele aldığı raporunda yükselen altın fiyatlarıyla birlikte altın bazlı yatırım fonlarının idaresi altında bulunan altının bedelinin 195 milyar dolarla tarihi doruğa ulaştığını belirtmişti.
HELAL BYF ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Mevzuya ait AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ziraat Portföy Umum Yöneticisi Tankut Taner Çelik, “BYF’ler kısaca Borsa İstanbul’un oluşturduğu BIST 100 üzere endekslerin hisselendirilmiş hali ve BYF’lerle endeksler pay senedi üzere alınıp satılabiliyor.” laflarını kullandı.
Fakat Türkiye’de bu araçların tasarrufunun şimdi emekleme periyodunda bile bulunmadığını kaydeden Çelik, Türkiye’de BYF’lerin varlıklarının 1,8-2 milyar liraya tekabül ettiğini belirtti.
Çelik, BYF’lerin tamamında piyasaca yapıcısının bulunduğuna dikkati çekerek, böylelikle BYF’lerde yüksek likidite imkanının sağlandığına ve arbitraj ihtimalinin ortadan kaldırıldığına dikkati çekti.
BYF’lere yatırım yapılması halinde şirketlerin temettü ödemelerinden de faydalanıldığını belirten Çelik, şunları kaydetti:
“BYF’leri satın aldığınızda payları de satın almış olduğunuz için temettü gelirinden de faydalanmış oluyorsunuz. BYF’lerin takip ettiği şey getiri endeksleridir ve getiri endeksleri de temettüleri içerir. Fakat mesela Vadeli Süreç ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) süreç yaptığınız da endeks hesaplamaları fiyat endeksi üzerinden yapıldığı için siz temettüden faydalanamazsınız. Yalnız BYF’lerde temettü dağıtılmak alanına fiyat üzerinden yansıtılıyor, böylelikle fonun pahası artıyor. Bu durumun şöyle bir avantajı var ki; yatırımcı temettü aldığında yüzde 15 stopaj verirken, yatırım fonları bu meblağı ödemiyor, böylelikle yatırımcıya bir öbür yarar sağlanmış oluyor.”
Temmuzda üç tane daha BYF fonunu halka arz edeceklerini kaydeden Çelik, Ziraat Portföy olarak yıl sonuna kadar da 10 adet BYF’ye ulaşmayı hedeflediklerini tabir etti.
Diyaneti hassasiyetlerden ötürü BYF’lere ilgi göstermeyen yatırımcılar için de bir çalışmalarının bulunduğunu tabir eden Çelik, İslami koşulları karşılayan Iştirak endekslerinin bulunduğunu ve bu endeksleri takip edecek bir fon üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Çelik, rastgele bir banka payının yahut gelirinin kıymetli bir kısmını getiriden elde eden şirketlerin İslami yatırım kriterlerine nazaran yatırıma iyi olmadığını kaydederek, “Dolayısıyla bizim bunu yapabilmemiz için sadece İslami kurallara makul şirketlerden oluşturmamız gerekiyor. Bunun için takip etmemiz gereken endeksler, iştirak endeksleri. Yahut iştirak endekslerine müsait oluşturulmuş daha dar kapsamlı 10-15 paylı yeni bir endeks oluşturmakla mümkün. Bunun için çalışmalarımız sürüyor.” dedi.
Haber7
