Batman’daki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir ortaya gelen Numan Kurtulmuş, Batman halkının ve bütün milletin yaklaşan ramazan ayını tebrik ederek, ramazanın rahmetiyle dostluğuyla kardeşliğiyle adaletiyle barışla ülkeye tecelli etmesini, tüm İslam alemine hayırların kapısını açmasını temenni etti.
“ATEŞKESİN TEMİN EDİLMESİ İÇİN TÜRKİYE BÜYÜK BİR MİSYON ÜSTLENDİ”
Rusya Ukrayna savaşına değinen Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu krizin birinci gününden itibaren Türkiye olağanüstü kıymetli ve tarihi rol üstlenmiştir. Açık, şeffaf, unsurlu ve kararlı adil dış siyaset anlayışıyla bu krizin, bu savaşın tarafı olmadan her iki tarafla rahat konuşabilen neredeyse dünyadaki tek ülke olarak birinci andan itibaren barış sürecini kolaylaştırıcı bir aktör olmak, şayet taraflar ısrar ederler ve gerek görürlerse bu süreçte arabuluculuk rolünü üstlenmek üzere Türkiye son derece hassas bir noktada durmuştur. Türkiye’nin bu tercihi, bu rolü, bu siyaseti bütün dünya ülkeleri bakımından da örnek teşkil etmiştir. Dünya basınında Sayın Cumhurbaşkanı’mız üstlenmiş olduğu bu barışı kolaylaştırıcı misyon münasebetiyle olağanüstü önemli övgüler aldı. Hatta dünya basınında bu müddet içerisinde en çok ilgi duyulan bir politik başkan olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bir global önder işlevini icra ettiğine hepimiz şahit olduk. Bu süreç içerisinde şimdiye kadar 40’a yakın devlet ve hükümet lideriyle görüşmeler yaparak bir kısmı yüz yüze bir kısmı telefonla olan müzakerelerle bu sürecin bir an önce atlatılması ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı atağıyla başlayan savaşın bir an önce nihayete erdirilmesi ve ateşkesin temin edilmesi için Türkiye olağanüstü büyük bir misyon üstlendi.”
“CUMHURBAŞKANIMIZIN UYGULAMIŞ OLDUĞU ROL ÖVÜNÇ KAYNAĞIMIZ”
Yalnızca Cumhurbaşkanı değil başta Dışişleri Bakanı olmak üzere ilgili bakanların da adeta bir mekik diplomasi uygulayarak bu süreçte Türkiye’nin barışçıl tezleri ya da barışı kolaylaştırıcı tezleri ve inisiyatiflerinin her iki tarafa da tabir edildiğine işaret eden Kurtulmuş, Antalya Diploması Forumu ile Rusya-Ukrayna müzakere heyetlerinin İstanbul’da bir ortaya gelmesini hatırlattı.
Kurtulmuş, müzakerelerde kıymetli ara alındığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Bunun sonucunda bugün iki kentin etrafındaki kuşatma Ruslar tarafından kaldırıldı ve Belarus hudutlarına hakikat çekildiği tarafında haberler gelmeye başladı. Ümit ediyoruz ki bu çerçevede bir an önce barış sağlanır. Yaşanan insani krizler, dramlar sonlandırılmış olur. Büyük bir bölgesel ve global çatışma potansiyeli taşıyan bu savaş sonlandırılarak Karadeniz’de iyiliğin topyekün sağlanmasına katkıda bulunmuş olur. Türkiye’nin ve Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bu süreçte uyguladığı rol, işlev nitekim övünç kaynağımız, Türkiye için iftihar sıkıntısı. Türkiye böylesine kıymetli bir krizde, NATO’nun Avrupa Birliği’nin, Çin’in, Rusya’nın ve bir sürü ülkenin işin içerisine girdiği lakin bir türlü tahlil bulamadığı tahlili kolaylaştıracak yaklaşımları gösteremediği bu süreçte barışı kolaylaştırma istikametindeki öncü rolü prestijiyle tarihi bir misyon üstlenmiştir. Tıpkı biçimde Sayın Cumhurbaşkanı’mızın global liderliğinin bir sefer daha ortaya konulduğu ve herkes tarafından kabul edildiği bir noktaya gelinmiştir. Nihayetinde sonuç almayı düşünürüz. Sonuç nedir? Savaşın bir an önce bitmesi. Sonuç bir an önce Karadeniz’in iyilik ve barış denizi haline gelmesi. Bunun asla ve asla iç siyasetle ilgisi yok. Türkiye ve Türkiye’nin önderi Sayın Cumhurbaşkanı’mızın milletlerarası toplulukta bu türlü prestij ve ilgi görmesi bu süreçteki işlevleri münasebetiyle o denli görünüyor ki muhalefetten kimilerinin da güzeline pek gitmedi. Her ne kadar çok yüksek perdeden Türkiye’nin bu işlevine karşı kelam söylemek cüreti gösteremiyorlarsa da daha şimdiden cılız da olsa birkaç ses gelmeye başladı.”
“BM RUSYA UKRAYNA SAVAŞINDA SEYİRCİ KALMIŞ, HİÇBİR İŞLEV İCRA EDEMEMİŞTİR”
Böylesine milletlerarası, ulusal bir problemde bunu iç siyaset sıkıntısı haline dönüştürüp hükümete karşı ülkenin muvaffakiyetini gölgeleyecek kelamlar söylemenin siyaseten ayıp olduğunu, siyasi terbiyeye yakışmayacağını lisana getiren Kurtulmuş, partiler olarak farklı noktalarda durulabileceğini lakin ülkenin ulusal sıkıntılarında herkesin ortak bir noktada hareket etmesi gerektiğini bildirdi.
Kurtulmuş, “Yapılan kamuoyu araştırmaları, yüzde 80 bu süreçte Cumhurbaşkanına ve Türkiye’nin inisiyatifine halkın dayanak verdiğini gösteriyor. Böylesine kıymetli bir mutabakatta dahi birtakım muhalif sesler çıkartarak bundan da siyaset üretmek isteyen varsa pes doğrusu. Onları kendi kinleri içerisinde bırakıyoruz ve bunun Türkiye siyasetine hiçbir katkısı olmadığını söylemek istiyorum.” formunda konuştu.
“TEMSİLDE ADALETİN DAHA RAHAT SAĞLANABİLMESİ, BARAJ SIKINTISIYLA MÜMKÜN OLACAK”
Milletvekili Seçimi Kanunu ve Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin değerine değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye kamuoyunun ittifak içerisinde olduğu hususlardan biri 12 Eylül rejimiyle gelmiş olan yüzde 10’luk barajın çok yüksek olduğudur. Birçok partinin parlamentoya giremediği için temsilde adaletin zorlandığı daima bir şikayet ve itiraz konusuydu. Bu manada yüzde 10’luk barajın yüzde 7’ye indirilmesi kıymetli ve olumlu bir adımdır. Daha da indirilebilir miydi? İndirilirdi. Fakat sonuç prestijiyle barajın bu noktaya gelmiş olması bile Türkiye ve demokrasimiz bakımından bir kazanım. Ayrıyeten geçtiğimiz seçimde uygulanan ittifakların ortak baraj altında seçime girmesiyle, biliyorsunuz şu an parlamentoda halkın verdiği oyların yaklaşık yüzde 95’i temsil ediliyor. Münasebetiyle temsilde adaletin daha da rahat sağlanabilmesi, bu baraj problemiyle mümkün olacak.”
Barajın aşağıya çekilmesinin olumlu bir yaklaşım olduğuna işaret eden Kurtulmuş, bunun ayrıyeten partilerin bundan sonraki süreçte daha adil bir yarışa girmelerinin imkanını sağlayacağını aktardı.
“MASADA 6 PARTİ VAR FAKAT MASADA RUHU OLAN 7. BİR PARTİ VAR, O DA HDP”
Kurtulmuş, altı muhalefet partisinin bir ortaya gelmesine ait şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de şu anda kıymetli olarak konuşulan ittifaklardan birisi de muhalefetin oluşturmuş olduğu 6 artı 1’lik ittifaktır. Israrla 6 artı 1 dedikçe ittifakı oluşturan partiden gelen yanıt, ‘Hayır burada 6 parti var.’ diyorlar. Gerçek, masada 6 parti var ancak masada ruhu olan 7. bir parti var. O da HDP. HDP’nin o masada olmaması düşünülemez. Zira HDP’nin oylarını almamış olan bir ittifak, karşı taraftaki 6’lı ittifakı kastediyorum, seçim yarışı içerisinde ortak dahi olmasa yarışın kulpunu dahi tutması mümkün değil. Bunu bildikleri halde seçmenlerini ürkütmemek için bunu söylem etmiyorlar ve başından beri HDP ile işbirlikleri açık, kapalı bir ilgiyi sürdürüyorlar. Bu durum da vakit zaman HDP’nin haklı olarak zirvesini attırıyor ve itirazları oluyor. Bu 6’lı ittifaka vakit zaman ayar verecek kelamlar söylüyorlar. ‘Biz de buradayız, biz olmadan, bizim oyumuz olmadan bu sıralarda oturamazsınız.’ kelamlarını Meclis’te de duydum. ‘İstanbul ve Ankara seçimlerinde bizim oyumuz olmasıydı bu kadar oy alamazdınız.’ diyerek fırça attılar. Siyasi figürlerin siyasi ittifaklarını açık, şeffaf ve anlaşılır bir halde görmek isteriz.”
Numan Kurtulmuş, şu anda Türkiye’de millet tarafından seçilmiş yasal bir hükümet olduğunu vurgulayarak, “Bu hükümetin üzerinde siyaset yaptığı legal bir Cumhurbaşkanlığı idare modeli vardır. Yani bu birisi istedi diye, bir parti istedi diye bulunmuş bir sistem değil. Parlamentoda makul sayıya ulaşılmış ve referanduma gidilmiş, milletin oylarıyla parlamentoda Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmiştir.” dedi.
Bu sistem yokmuş ve gayrimeşruymuş üzere konuşmanın demokrasiye ters, millet ittifakına da hakaret olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, “Dolayısıyla rastgele bir parti yahut partiler ittifakı, bir mevzuda bir teklifte bulunabilir lakin mevcut Türkiye sisteminin idare modelini gayrimeşru göremez. Bu modele karşı kendisinin nasıl hareket edeceğini ortaya koyması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, şu anda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden öbür bir sisteme geçişin sağlanması için parlamentoda çoğunluğun olması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Karşı taraftaki ittifakın çoğunluğu nerede? Haydi diyelim çoğunluğu seçim sonrası için planlıyorlar. Seçim sonrasında parlamentoda anayasaya götürecek bir çoğunluk da bulup bulmayacaklarını nereden biliyorlar ya da referanduma gittikleri vakit milletin parlamenter sisteme geçiş noktasındaki kararlılığından ne kadar emin olacaklar? Hasebiyle bu süreç külliyen siyaset materyali olarak kullanılan bir kelamdan ibaret. Yani 6 artı 1’i bir ortaya getirecek şimdiye kadar bulunan tek tutkal parlamenter sisteme geçiş sorunu. Onun da ne olduğu muhakkak değil. Hangi mevzularda, hangi ulusal problemlerde hangi adımların atılacağı ise önemli bir formda kuşkulu.”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Seçim tarihi ile kimi metropol kentlerde AK Parti’nin mahallî seçimleri kaybetmesinde Kürt seçmenin rolünün sorulması üzerine Kurtulmuş, “Bir erken seçim ya da baskın seçim yoktur.” dedi.
Kurtulmuş, seçimin vaktinde, 2023’ün haziran ayında yapılacağını belirterek, AK Parti’nin Kürt seçmenlerle gönül bağını en sıkı biçimde sürdürdüğünü ve bu manada rastgele bir sorunun olmadığını söz etti.
“AK PARTİ, DEMOKRAT, REFORMCU, KAPSAYICI VE KUŞATICI BİR PARTİ”
Numan Kurtulmuş, “Bu manada da Türkiye’de değerli bir nüfus yoğunluğunu oluşturan Kürt kökenli Kürt kardeşlerimizin varlığı siyaseten de son derece değerli bir gerçek. Türkiye’de siyaseti kimlikler üzerinden yapmak değil, siyasette birleştirici, bütünleştirici bir öge olarak bu soruna yaklaşıyoruz. Türkiye’de Türklerle Kürtlerin yazgısının birbirinden başka olmadığını Türklerle Kürtlerin haklarının birbirinden farklı olmadığını ve 84 milyon yurttaşımızın tamamını kuşatacak kapsayıcı kuşatıcı bir siyaseti AK Parti’nin temel ödevlerinden birisi olarak görüyoruz.” diye konuştu.
Bu yaklaşımın seçim için değil AK Parti’nin varlık sebebi olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “AK Parti’nin 4 temel özelliği var. AK Parti, demokrat, reformcu, kapsayıcı ve kuşatıcı bir parti. Yani Türkiye’nin her yerinde her tarafında olan bir parti. Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez, Laz, Sünni, Alevi, herkesin partisidir. Bu kapsayıcılığı, kuşatıcılığı AK Parti bugün de koruyor. AK Parti birebir vakitte ulusal yerli siyasetler geliştirmek üzere kararlı tavır sergileyen bir siyasi hareket.” biçiminde konuştu.
Yalnızca Türkiye topraklarında değil bu coğrafyadaki bütün halkların yazgılarının birbirlerine bağlı olduğu kanaatinde olduklarına dikkati çeken Kurtulmuş, Türk’ün bahtını Kürt’ün ya da öbür ögelerin yazgısından ayırmanın mümkün olmadığını bildirdi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak eşit ve özgür vatandaşlar olarak daima daha ileriye gideceğiz, daima daha güçlü olacağız. Bunun için 20 yıllık müddette, olağanüstü bilhassa ana lisanının rahat kullanılabilmesi, ana lisanda eğitim yapılabilmesi ve aşikâr mevzulardaki baskıların ortadan kaldırılması konusunda AK Parti’nin ortaya koyduğu reformcu siyaset anlayışı meydanda. 84 milyon yurttaşımız vatandaşımızdır, kardeşimizdir ve bu gönül bağını kuvvetlendirerek yolumuza devam ediyoruz. Varsa kimi uygulamadaki yanlışlıklar bunları da telafi ederek yolumuza devam ederiz. Bizim siyasetteki kuralımız şudur; halkın menfaatine olan her şeye gücümüz yettiğince dayanak veririz.”
“BİR PALAVRA SÖYLÜYORLAR, O PALAVRASI BİR PALAVRAYLA DAHA ÖRTÜYORLAR”
Suriyelilerle ilgili bilgi kirliliği yaşandığı tarafındaki soru üzerine Kurtulmuş, “Bunu siyaset üstü sorun haline getiren bir muhalefet var.” dedi.
Numan Kurtulmuş, daha evvel de Katarlı öğrencilerin imtihansız halde tıp fakültelerine girdiğine ait argümanların da lisana getirildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“‘Katarlı öğrenciler imtihansız olarak tıp fakültelerine giriyorlar’ palavrasını utanmadan söyleyen Türkiye’de en çok oy almış 2. partinin Sayın Genel Liderine sorsan, ‘Ben ne vakit söyledim bu lafı?’ der. Bir palavra söylüyorlar, o palavrası bir palavrayla daha örtüyorlar. Ve ondan sonra kendileri de unutuyorlar ne söylediklerini. Ancak kamuoyunda iz bırakıyor. Maalesef bugün karşı karşıya kaldığımız sıkıntı budur.
Artık Katarlılar, Katar’ı şeytanlaştırmak üzerinden orada da öbür şeyler yapmak istiyorlar, o denli anlaşılıyor. Baktık ki dün bir palavra daha ortaya çıkmış, bilmem ne kadar küçükbaş hayvan, uçaklarla Katar’a götürülmüş, ya el insaf. Akıl sahibi birisinin bunu söylemesi mümkün değil. Yani bu türlü bir şeyin bu formda ulaştırılması da mümkün değil. Türkiye’nin de bu türlü ihracatı yok. Katar’a yapılan ihracat 20-25 binler düzeyinde bir hayvan ihracatından bahsediliyor. Bir hafta sonra sorun, bu palavrası da unutacak. Palavra, iftira, algı operasyonu lakin ondan sonra bunların tortusu kalıyor. Bu yanlışsız bir şey değil. Yıllardır Türkiye siyasetinin içindeyiz. Bu kadar rahat palavra söyleyebilen ve bu palavraları da kendi palavraları ile örterek Türkiye’de kamuoyu oluşturabilen bir muhalefet anlayışını görmedik.”
“İNŞALLAH SURİYE’DE KALICI BİR BARIŞIN SAĞLANMASI MÜMKÜN OLUR”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Türkiye’nin sığınmacılarla ilgili üzerine düşeni ziyadesiyle yaptığını bildirdi.
Ülkenin bundan sonra çok daha fazla mülteci akınını karşılayabilecek imkanının olmadığının aşikar olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, “Türkiye olarak yaptığımız, hudut ötesi operasyonlarla bilhassa Suriye’nin kuzey bölgelerinde güvenliğini sağlayarak Suriyeli kardeşlerimizin oraya gitmesini temin etmektir. İnşallah Suriye’de bütün toplumun işin içerisinde olduğu kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olur ve demokratik seçimlerle Suriye halkı kendi idarecilerini seçerek, hayat olağana döner. Bundan en fazla mutlu olacak komşusu, dostu da Türkiye’dir.” diye konuştu.
AK Parti olarak ittifak anlayışlarına ait değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, “Anlayışımız partilerin yöneticileri bir ortaya gelecekler de rastgele bir husus etrafında anlaşacak ve o denli bir ittifak olacak formunda görmüyoruz. En sağlam ittifak alanda milletin yaptığı ittifaktır. Türkiye’de mesela Cumhur İttifakı’nın bu kadar sağlam olmasının en temel sebebi 15 Temmuz gecesidir. 15 Temmuz gecesinde verilen bu ortak uğraş ile milletimiz bir taban oluşturmuştur.” formunda konuştu.
Programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak ve AK Parti Batman Vilayet Lideri Abdullah Akif Gür de katıldı.
Kurtulmuş daha sonra Batman Valiliğini ziyaret ederek, Vali Hulusi Şahin ile görüştü.
Haber7
