Abdülkadir Selvi’nin bugünkü köşe yazısı şöyle;
Muharrem İnce, “Koronavirüs tavan yaptığı için kurucular heyeti toplantısını erteledik. Yurt seyahatlerine de bir müddetlik orta verme kararı aldık” dedi. İnce şimdiye kadar 47 ili gezmiş. Koronavirüsün seyrine nazaran çalışmalara ne vakit başlayacaklarına karar vereceklerini açıkladı. “Koronayla inatlaşılmaz” diye konuştu. Pekala bu orta verme, vazgeçme manasına da gelir mi? Muharrem İnce, “Asla. Asla vazgeçtiğimiz manasına gelmez” dedi. Seyahatlere, toplantılara orta vermişler lakin çalışmalara orta vermemişler. “Komisyonlarımız Zoom üzerinden toplanıyor” diyor.
CHP’DE HER GÜN BİR SKANDAL VAR
Muharrem İnce’ye eğilimin ne tarafta olduğunu sordum. “Eğilim parti kurma yönünde” dedi.
Bunun üzerine, “Yeni parti kurma eğilimi ağır bastığına nazaran CHP’den umudunuz kalmadı mı?” diye sordum. Tek söz ile karşılık verdi. “Evet” dedi. Akabinde kısa bir CHP değerlendirmesi yaptı. “CHP’nin durumuna çok üzülüyorum. Türkiye yönetilmiyor, CHP de yönetilmiyor. Her gün bir skandal var. Vakte yaymak CHP idaresinin yeni siyaseti olmuş. Neşter vuramıyorlar, sorun çözemiyorlar. Her gün bir skandal duyuyoruz” diye konuştu.
ORDUYU ÜZMEMEK LAZIM
Muharrem İnce’yi CHP’ye karşı konuşturmak üzere bir heves içinde değilim. Muharrem İnce’nin de bu türlü bir beklenti içinde olduğunu düşünmüyorum. Fakat CHP’nin merkezindeki yer alan gündemi konuşmadan olmaz. CHP Mersin Milletvekili Ali Becerikli Başarır’ın neden olduğu “Ordu Katar’a satıldı” tartışması hakkındaki görüşünü sordum.
İnce, Ali Becerikli Başarır’ın durumunu, “Derdini iyi anlatamama, kaygısını yanlış anlatma, acemilik diyorum” olarak tanımladı. Fakat Türk Silahlı Kuvvetleri konusunda net bir tutum ortaya koydu.
“Ordu ihtilaller yaptı bize. Bu ordu 12 Eylül’de azap yaptı. Fakat bu orduya kin duymamızı gerektirmez. Demirel’i darbelerle kaç sefer indirdi bu ordu. Lakin Demirel hiç kin tutmadı. Biz problemli bir coğrafyada yaşıyoruz. Problemli coğrafyada orduyu üzmemek lazım. Her şeye karşın üzmemek lazım” diyor.
CHP’DEKİ TACİZ SAVLARI
Muharrem İnce’nin, CHP’nin her hafta yeni bir skandalla gündeme geldiği tespiti maalesef ki gerçek. Atatürk’ün CHP’si bu türlü olmamalı. Son günlerde CHP teşkilatlarında patlak veren cinsel taciz savları ise üzücü. Muharrem İnce, cinsel taciz tezleri için “Çok rahatsız oldum” diye kelama başladı. Sorunun tahlili için Kılıçdaroğlu’nu daha etkin bir idare sergilemeye çağırdı. “Parti idaresi olaya el atmalıdır. Genel liderden, bayan kolları liderinden ve İstanbul vilayet liderinden daha faal bir hal bekliyorum bu hususta. Gizlememeliler, üzerine gitmeliler” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NA SUİKAST TEZİ
DEAŞ, PKK, DHKP-C üzere terör örgütleriyle çaba ettiğimiz bir periyotta elbette ki Ekrem İmamoğlu’na yönelik suikast savını ciddiye almalıyız. Lakin davul zurna çalarak suikast işi konuşulmaz ki… Her şeyin polemiği olur da bir suikast ihbarından da polemik çıkarılmaz ki… Demek ki çıkarılıyormuş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast yapılacağı savı yeni polemik konusu oldu. Muharrem İnce de yıllardır devlet tarafından korunan isimlerden biri, o yüzden ne düşündüğünü sordum. “Ben devletin ciddiyetine daima inandım” dedi.
SEÇİM KAMPANYASINDA GELEN SUİKAST İHBARI
Bu vesile ile Muharrem İnce’ye seçim kampanyası sırasında gelen suikast ihbarından haberim oldu. Paylaşmasını istedim. Emniyet müdürü hala o vilayette vazifede olduğu için isim vermedi. Fakat olayı anlattı. “Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında bir vilayette emniyet müdürü otobüsüme geldi. Suikast ihbarı olduğunu, mitingi iptal etmemiz gerektiğini söyledi. Ben de iptal etmeyeceğimi söyledim. ‘Senin misyonunun beni korumak’ dedim. En kısa yaptığım miting odur. 21 dakikadır. Bu tıp şeyler ortalıkta konuşulmaz. Ortada bir devlet vardır. Devlet karşısını de müdafaaya mecburdur.”
AYAKÜSTÜ KONUŞULACAK HUSUS DEĞİL
Yeni hareketi başlatmasıyla birlikte Muharrem İnce, Türkiye’yi en çok gezen siyasetçilerden biri. Bir güvenlik sorunu yaşadı mı? Muharrem İnce, “Ben bu hususta şu ana kadar kendi açımdan hiçbir sorun görmedim. Vakit zaman uyarıldım. Bana vakit zaman ‘Koruma sayısının artırılmasını ister misin’ diye sordular. 47 ili gezdim. Polis bir vilayet sonundan aldı, öbür vilayet hududunda bıraktı beni. Hiçbir badire yaşamadım. Ben bu bahiste devletin ciddiyetine inandım. Bunlar konuşulmaz. Devletin yetkililerine açarsınız telefonu, durumu sorarsınız. Ayaküstü konuşulacak hususlar değil. Türkiye’de bir terör gerçeği var. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu coğrafyada bir terör gerçeği var” diye konuştu.
AŞI ÜZERE PARTİ
Sohbetin sonuna gerçek tekrar parti kurma konusuna döndüm. Muharrem İnce, “Siyasi yelpazenin neresinde olacaksınız?” diye sordum. Farklı bir karşılık verdi. “Aşıyı vururken AK Partili, CHP’li, HDP’li, MHP’li diye bakıyor muyuz? Bakmıyoruz. Aşı hepimize lazım. Türkiye’de de siyasi tahlil de hepimize lazım. Yalnızca solculara lazım, yalnızca sağcılara lazım değil. Türkiye’de iktidardan da muhalefetten de memnuniyetsiz önemli bir kesim var. Her partiden beşerler var. Durumdan şad değil. İlla kendimizi siyasi duruşlarla pozisyonlandırmak zorunda değiliz. Biz Cumhuriyetçi bir yapı olacağız” dedi.
PARTİ İSMİ VE LOGO HAZIR
Muharrem İnce ile sohbetin sonunda parti ismi ve logo üzerindeki çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığını öğrendim. Lakin geniş bir kitle ile karar verilmesi için açıklamadı.
Hürriyet
Haber7
