Şentop, “TBMM’de bu büyükelçilerin konuşmuş olduğu davayla ilgili konuşamazken, anayasa bunu bize yasaklamışken, bizim milletvekillerimize yasaklamışken kalkıp yabancı ülkelerin büyükelçilerinin yargıya talimat verir bir halde ‘derhal özgür bırakılmasının sağlanması’ biçiminde bir sözle bir bildiri kaleme almaları Türkiye’de iç işlerine çok açık ve çok terbiyesizce bir müdahaledir” dedi.

Şentop, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TOBB tarafından desteklenen, Trakya Kalkınma Ajansı ve Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası ile Çerkezköy Belediyesi iş birliği ile gerçekleştirilen Çerkezköy Endüstriyel Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmada, 10 büyükelçinin tutuklu Osman Kavala’ya ait açıklamalarını kıymetlendirdi.

Bildiride Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmayan 3 ülke büyükelçisinin de imzası olduğunu aktaran Şentop, şunları kaydetti:

“Bunları gerçek bulmasak da bütün tenkitleri biz anlayışla karşılıyoruz, itiraz buna değildir. Gerçekten bu bildiride de yapılan tenkitler var, bunun dışında üzerinde durulması gereken çok kıymetli bir konu var. Yapılan tenkitlere gelince AİHM’nin bir kararına uyulması tarafında bir ülkeye telkinde bulunuluyor. Bu ülkeler ortasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmayan Amerika, Kanada ve Yeni Zelanda üzere 3 ülkede var, bu çok enteresan. Öbür taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uyulması istikametinde bir görüş ortaya koyuyorsanız sizin bu mevzuda ilkesel duruşunuza bakarız, samimiyetinizi ölçebilmek için Yunanistan Gümülcine, İskeçe’den Türk Gençler Birliği ismiyle kurulan kulüplere, sivil toplum kuruluşlarına Türk ismi kullandıkları için müdahale ediyor.

Bu Lozan Antlaşması’na da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de terstir. Bununla ilgili AİHM’nin 10’un üzerinde verdiği karar var, Yunanistan bu kararların hiçbirisine uymamış. Artık AİHM kararları konusunda Türkiye’ye karışan bir hassasiyet açıklaması yapanlar, Yunanistan’ın bu 10 karara uymaması konusunda bu güne kadar açıklama kıymetlendirme yapmışlar mı? Yapmamışlar. Diğer Avrupa ülkelerinde de uymayanlar var, Almanya var, İngiltere var, bunlarla ilgili açıklama, kıymetlendirme yapılmış mı? Yapılmamış.”

“TÜRKİYE’YE KARŞI HASMANE BİR TAVIR OLDUĞUNA KANAAT GETİRİRİZ”

Şentop, büyükelçilerin, AİHM kararlarıyla ilgili hassasiyetleri varsa öbür ülkeler kararlara uymadığında da tepki göstermeleri gerektiğini tabir etti.

Öteki ülkelere tek söz sarf etmeyen ülkelerin büyükelçilerinin Türkiye kelam konusu olunca sıkıntıyı eleştirmelerinin samimiyetsiz olduğunun altını çizen Şentop, “Meselenin AİHM kararlarına uymayla ilgi bir sıkıntı olmadığına, esasen ortadaki sıkıntının Türkiye’ye karşı hasmane bir tavır olduğuna kanaat getiririz.” dedi.

Yargının etkilenmemesi için yargılama süreçlerinde, TBMM’deki milletvekillerinin dahi bahisle ilgili konuşmadığına işaret eden, Meclis Lideri Şentop, şunları kaydetti:

“Bu işin bir tarafı temel vahim olan tarafı şu, bu bildiri içerisinde bu 10 büyükelçi diyor ki: ‘Türkiye derhal bir tahliye kararı vermelidir’ diyor. Bu kararı kim verecek mahkeme verecek. Biliyorsunuz bizim Anayasamızda TBMM’de devam eden bir yargılama süreciyle ilgili soru sormak, araştırma yapmak hatta konuşma yapmak bile yargı yetkisinin kullanılmasını etkileyeceği için yasaklanmış anayasa tarafından. Biz milletvekilleri olarak TBMM’de bu büyükelçilerin konuşmuş olduğu davayla ilgili konuşamazken, anayasa bunu bize yasaklamışken, bizim milletvekillerimize yasaklamışken kalkıp yabancı ülkelerin büyükelçilerinin yargıya talimat verir bir formda, ‘derhal özgür bırakılmasının sağlanması’ biçiminde bir sözle bir bildiri kaleme almaları Türkiye’de iç işlerine çok açık ve çok terbiyesizce bir müdahaledir.

Hasebiyle bugün bunlara karşı Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu hali daha evvel gibisi olmayan bir hal üzere değerlendirenler büyükelçilerin yapmış olduğu terbiyesizliğin de diplomatik manadaki terbiyesizliğin de bugüne kadar hiç yaşanmamış bir terbiyesizlik olduğunu görmek ve buna dikkat çekmek bunu anlamak mecburiyetindedir. Bunu göz gerisi ederek yalnızca mevzuyu güya AİHM bağlamında bir mevzuymuş üzere küçülterek, daraltarak tartışmanın Türkiye’de az evvel bahsetmiş olduğum bir özgüven sorunuyla ve yaşanan olayları gerçek okuyamama eksikliğiyle malum olduğunu söz etmek isterim.”

Haber7