SON DAKİKA HABERİ: MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin küme toplantısında konuştu. “Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) kardeşlerimizin sorunu bizim sıkıntımızdır.” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

“Sayıları 6,3 milyonu bulan bu kardeşlerimizin mağduriyetlerinin telafisi bizim gayemizdir. Bütçe imkanları doğrultusunda, kademeli geçiş uygulamasını dikkate alarak, geniş bir siyasi uzlaşma kapsamında EYT sorunu TBMM’de çözülerek gündemden büsbütün çıkarılmalıdır.

Cumhur ittifakına ait de dikkat çeken açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, ittifakta çatlak yok bildirisi verdi.

Bahçeli, “Hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz kanca birlikte olacağız” açıklamasında bulundu.

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin abuk sabuk anketleri neyi söylerse söylesin 2023, Cumhur İttifakı’nın, Türk milletinin, Türkiye’nin zafer yılı olacak.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, vilayet il Anadolu’yu gezdiklerini, adım adım 2023’e yürüdüklerini söyledi.

Yürüyüşlerinin, “korkaklara karşı cesurların yürüyüşü” olduğunu lisana getiren Bahçeli, “Biz yürüyünce korkaklar sinecek, zalimler kaçışacak, fitne barikatları yıkılacak, karamsarlık bulutları dağılacaktır.” diye konuştu.

Türkiye’yi karış karış dolaştıklarını, gönüllere konuk olduklarını belirten Bahçeli, “MHP olarak aziz milletimizle buluşmaya, konuşmaya, dertleşmeye, fikir alışverişine, hevesle, heyecanla, yüksek bir maksatla devam ediyoruz. Hem adımlarımızı hem de saflarımızı sıklaştırıyoruz. Gayretimizi sabırla, sağduyuyla, içtenlikle ağırlaştırıyoruz.” sözünü kullandı.

“BİZİM ANKETİMİZ TUTTUĞUMUZ ELLER, GİRDİĞİMİZ GÖNÜLLER” 

Bahçeli, 30 Ekim’de “Adım Adım 2023, Vilayet İl Anadolu” temasıyla başlattıkları siyasi çalışmaları, bir gönül seferberliği kıvamında Türkiye’nin her köşesine yaygınlaştırdıklarını, bugüne kadar 40 ile giderek vatandaşlarla kucaklaştıklarını ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir ortaya geldiklerini bildirdi.

Program kapsamında esnaf, çiftçi, emekçi, memur, muhtar, emekliler ve meslek örgütleriyle görüştüklerini, fikirlerini öğrendiklerini anlatan Bahçeli, “Hamdolsun teşkilatlarımız disiplinli, istikrarlı ve seviyeli olmakla birlikte diridir, dirayetlidir, dinamiktir ve problemlerin takipçisidir.” kelamlarını sarf etti.

Her kademedeki teşkilat mensubunu, fedakarca çalışmalarından ötürü kutlayan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin abuk sabuk anketleri neyi söylerse söylesin 2023, Cumhur İttifakı’nın, Türk milletinin, Türkiye’nin zafer yılı olacaktır. Bizim anketimiz tuttuğumuz eller, girdiğimiz gönüller, tebessümle parlayan yüzler, konvoylarımızı selamlayan yürekler, kucak açan müşfik vücutlar, dua eden ihlaslı kalpler, yapılan köprüler, açılan yollar, devasa şantiyelerdir, ezcümle büyüyen Türkiye’dir. Bizim anketimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Kısmı, Barış Pınarı harekatlarıdır. Bizim anketimiz, coğrafyanın dört bir yanında kahramanca ve dik duruşla gayret eden, ‘Türkiye’yi yarı yolda bırakmayacağım’ diyen sessiz çığlık, seciyesi göz kamaştıran aziz millet evlatlarıdır. Yok, ‘MHP’nin oyu buymuş’, yok, ‘AK Parti’nin oyu şuymuş’ diyerek, aldıkları paranın bedelini, palavra anket düzenleyerek ödeme kuyruğuna giren kurşun askerler, kelamım sizedir; Türk milletinin, bağımsızlığına, muazzam yapıtlara, dev yatırım ataklarına nasıl sahip çıktığını eninde sonunda göreceksiniz, yediğiniz şamarı ömrünüz boyunca unutamayacaksınız.”

“MİLLİYETÇİ HAREKET KULİSLERİN PARTİSİ DEĞİLDİR” 

Hiç durmayacaklarını ve duraklamayacaklarını, Cumhur İttifakı olarak daima bir adım evvel olacaklarını vurgulayan Bahçeli, “Hep daha ileriye bakacağız, asla oyalanmayacağız, bir günümüzü başkasıyla eşitlemeyeceğiz.” bildirisini verdi.

MHP lideri Bahçeli, “Milliyetçi Hareket; kulislerin, lobilerin, çıkar kümelerinin, karanlık senaryoların partisi değildir, haciz altında iradesine ipotek koyulmuş bir parti hiç değildir. Bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. MHP’nin kökü mazide, kökeni Türk tarihinde, közü Türk kültüründe, ruhu ise külliyen büyük Türk milletindedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyet’in 100. yılına, tertemiz umutları bağladıklarını söz eden Bahçeli, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“21. yüzyıla Türk mührünün vurulması, yeni bir Türk mucizesinin yaratılması, Türkiye’nin medeniyetler doruğuna sıçraması için yola koyulduk. ‘Sefer bizden zafer Allah’tandır’ dedik. Cumhur İttifakı olarak muazzez ve muazzam bir siyaset ahlakıyla kenetlendik, milletimize, ülkemize, gelecek jenerasyonlara karşılıksız hizmetle mükellef olduğumuzun şuuruyla duruşumuzu güçlendirdik. Cumhur İttifakı halinde atacağımız her adım daha huzurlu, daha inançlı bir Türkiye’ye yanlışsız bir yol alıştır. Özellikle söylemek isterim ki Cumhur İttifakı’nda çatlak patlak olmaz, lakin ittifakımızı hazmedemeyip çatır çatır çatlayanların varlığı ise her türlü izahtan varestedir.

Cumhur İttifakı; geçmişle gelecek ortasındaki köprüdür, Türkiye sevdasının siyasi bir hüviyete bürünerek kökleşmesidir. Bizim ittifakımız proje, plan yahut pazarlık yoluyla tescillenmiş bir ittifak olmayıp Türk milletinin hasretlerinin tezahürü, Türkiye’ye mevt fermanı hazırlatmak için kolları sıvayan iç ve dış yıkım cephesine karşı mukadder direnişin tecessümüdür. Biz, diğerlerine başkalaşarak siyasi çizgisine yabancılaşan siyasetçilere, fırsat düşkünü siyasi ittifaklara mutlaka benzemeyiz. Öbürleri üzere gözü öbür kaşı öteki oynayanlarla mukayese edilemeyiz. Lisanı öteki, dimağı diğer, fikri öteki, zikri farklı olanlar üzere de davranamayız.”

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “Hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz, kanca bir arada olacağız.” dedi.

Bahçeli, partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada, geçen haftaki küme konuşmasında “MHP Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da fonksiyonu ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir, bunun yanı sıra TBMM’de istikrar ve denetleme misyonuyla mesuldür.” kelamlarının oldukça tartışıldığını hatırlattı.

Bu kanaatinin neresinin yanlış; neresinde Cumhur İttifakı’na soğuk yahut uzaklıklı bakış hakim olduğunu soran Bahçeli, “Şunu herkes bilmelidir ki hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz, kanca bir arada olacağız.” diye konuştu.

Hele bir köşe müellifinin, “Erdoğan’la Bahçeli arasında sistem tansiyonu var” başlıklı yazısının a’dan z’ye palavra, saptırma ve nifakla bulandığını belirten Bahçeli, “Bu şahıs, canı o denli istediği için kalemini de zillet mürekkebine batırmış, köşe yazısını vicdanı üzere bayağılaştırmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızla ortamızda gerginlik değil, muhabbet vardır, hürmet vardır, anlayış vardır, itimat vardır, gerisi lafügüzaftır.” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin demokratik meşruiyet temelinin yüzde 50 artı 1 olduğunu lisana getiren Bahçeli, yüzde 50 artı 1 oy nisabını eleştirenleri anlayışla karşılamalarının, bunu “felaket” olarak yorumlayan karamsarları makul bulmalarının abesle iştigal olduğunu söyledi. Bahçeli, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi Üyesi Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50+1’in hem bugün hem de gelecekte değerli meşakkatlere sebebiyet vereceğini, Türkiye’yi bir kaosa sürükleyeceğini argüman ediyor. Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek kelamların benzerini Türkiye’nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasi uyuşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek, sizin başınızda, lisanınızın altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne vakit açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Türkiye’nin kaostan, işgalden, imhadan kıl hissesi kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? Buradan nereye ulaşmaya, ne yapmaya, kimlere tatlı görünmeye çalışıyorsunuz?

FETÖ’cü Fehmi Koru da birebir şeyleri söylüyor, farkında mısınız? Yüzde 50 artı 1, kaos olmasın diye belirlendi, bunu da mı inkar ediyorsunuz? Altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları için seri toplantılar düzenlediği bir periyotta, tesadüfe bakınız ki, Sayın Çiçek’in beyanatı her manada dikkat caziptir ve bize nazaran kuşku vericidir. Hem teorik olarak hem fiili uygulamaları açısından cumhurbaşkanının yüzde 50 artı 1 oyla seçilmesi meşruiyet sancılarını baştan ortadan kaldıracak, demokrasi güvenliğini de temin ve teyit edecektir. Yüzde 50 artı 1, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mihveridir, ne var ki buradan başlayacak bir tartışma, hatta taviz yeni idare sisteminin işleyiş ve ilerleyişini melezleştirip sakatlayacaktır. Bize nazaran bu tartışma gereksiz ve şu an için yersizdir.”

“ARTIK KONUŞMA VAKTİ DEĞİL” 

Sadece son bir hafta içinde işlenen bayan cinayetlerine bakıldığında nasıl bir kördüğümün içinde bocalandığının açıkça görüleceğini belirten Bahçeli, artık konuşma değil, önlemleri sırasıyla alma, gereğini ön koşulsuz icra etme vakti olduğunu vurguladı.

“Kadınlarımız ölüyorsa medeniyetimiz can çekişiyor demektir.” diyen Bahçeli, şiddete sıfır toleransla yaklaşmaktan öbür alternatif olmadığını söyledi.

Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu yeni baştan gözden geçirmek, dahası güçlendirmek, uygulanmasının harfiyen sağlanması gerektiğini lisana getiren Bahçeli, MHP’nin, bayanlara reva görülen şiddetin engellenmesi, mütemadiyen yaşanan cinayetlere bir son verilmesi konusunda görüş ve tekliflerini şöyle sıraladı:

“Ailenin korunması, şiddetin önüne geçilmesi konusunda kapsamlı bir Ruh Sıhhati Yasası’na muhtaçlık duyulduğu tartışmasızdır. Ruh Sıhhati Yasa Teklifimizin bir an önce görüşülüp yasalaşması dileğimiz ve isteğimizdir.

Şiddeti durdurmak gayesiyle hem güvenlik tedbirleri hem de cezai müeyyideyeler derinliğine ve genişliğine arttırılarak hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.

Medyada bayanlara yönelik cinayetlerin tekrar tekrar gösterim ve ifşasına muhakkak son verilmeli, şiddeti özendirip teşvik edecek her türlü yayın ve haberden kaçınılmalıdır.

Son yıllarda yaygınlaşan, ulusal ve manevi kıymetlerimizi amaç alan dizi sinemalar geldiğimiz bu basamakta toplumsal hayatımızı zehirlemektedir. Çıkar hırsıyla, reyting uğruna bu berbatlığı milletimize teşmil etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.

Kıymetli akademisyenlerin öncülüğünde ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalı, şiddetle çabada ufuk ve yol açıcı çalışmalar tavsamadan yerine getirilmelidir.

Alanlarında parmakla gösterilen ilim ve gönül insanlarımızın emsalsiz çalışmalarıyla hazırlanan, insanlığa ve istikbale bakış vizyonumuzu belgelendiren ‘İnsanlığın Huzuru Projemiz’in her tarafıyla tanıtılması, tartışılması ve toplumun her kesitine takdimi yaşadığımız şiddet buhranından çıkış arayışında müessir ve müstesna bir yol haritası gösterecektir.”

İstanbul’da öldürülen Başak Cengiz’in babasına kelam verdiğini; İstanbul Vilayet Başkanlığına, hukukçularla davaya müdahil olmaları ve gerekli hukuksal dayanağı vermeleri konusunda talimatını ilettiğini aktaran Bahçeli, merhumenin ve kıymetli ailesinin haklarını savunmak maksadıyla ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Bahçeli, “Acı bizim acımızdır, hesabını sormak da bizim görevimizdir. Başak Cengiz kızımıza, atak ve şiddet sonucunda hayatlarını kaybetmiş bütün bayanlarımıza Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, hepimizin başı sağolsun diyorum.” sözlerini kullandı.

“HDP, PKK’NIN BİR YÜZÜYSE, CHP DE ARTIK ÖBÜR YÜZÜDÜR” 

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” açıklamasını anımsatan Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu sana güle güle, uğurlar olsun, madem bir seyahate çıkıyorsun, o vakit biletini tek taraflı alman gönülden temennimdir.” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun “CHP’nin geçmişte ve günümüzde yarattığı derin yaralar vardır.” kelamının yanlışsız olduğunu lisana getiren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun bizim çizgimize gelmesi, itirafçı olması bir gelişmedir. Lakin kastettiği derin yaraları Aziz Atatürk’ün üzerine yıkmak için fırsat kolluyorsa, taban hazırlıyorsa bu fırsatçılığının, bu simsarlığının sonuçları ikazen hatırlatırım ki, çok ağır olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.

“Hesaplaşmadan helalleşmemiz asla kelam konusu olmayacaktır.” tabirini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

“CHP idaresi PKK’yla helalleşmiş, terörle gayrete ‘hayır’ demiştir. CHP idaresi, FETÖ’yle helalleşmiş, 15 Temmuz’a tiyatro, masal, düzmece iftirası atmıştır. CHP idaresi, şehit bacısına küfredenlerle helalleşmiş, alçaklığı provokasyon maskesiyle örtmeye kalkışmıştır. CHP idaresi, HDP’yle helalleşmiş, yüzsüzce ittifak kurmuş, legal ilan etmiştir. CHP idaresi, YPG ile helalleşmiş, kendi vatanlarını koruyan örgüt olduğunu açıklamıştır. CHP idaresi terörist Demirtaş’la, Sorosçu Kavala’yla helalleşmiş, cezaevinden çıkarılmalarını istemiştir. CHP idaresi sömürgecilerle helalleşmiş, ‘ne işimiz var Libya’da, ne arıyoruz Suriye’de, ne geziyoruz hudut ötesinde?’ diyerek onlara zeytin kısmı uzatmıştır. Kılıçdaroğlu helal ile haram ortasındaki ince çizgiyi silip atmıştır.

YPG’li terörist Ferhat Abdi Şahin, CHP’yi umut verici bulduğundan ötürü mağara deliklerine davet etmiş, ağırlamak istediğini duyurmuştur. Ne günlere kaldık? Nelerle sınanıyoruz? Daha neleri yaşayıp göreceğiz? Terör örgütü elebaşlarını şımartan, pervasızlaştıran CHP’dir, zilletin öbür ortaklarıdır, bunların yörüngesine girip fırıl fırıl döndükleri HDP’dir. Türkiye’de hainin hukuku değil, milletin hukuku geçerlidir. Şerefsizliğin hukuku değil, erdem ve namus teminatı Türk hukuku hakimdir.

CHP’nin kumanda odası ele geçirilmiş, idaresi işgal edilmiştir. Buradan bakınca, PKK’yı HDP’den, HDP’yi CHP’den ayırt etmek imkansız bir hal almıştır. Sokağa çıkarak iktidarı indirmek için pusuya yatmayı planlayanlara, Türk milleti hiçbir kaide altında müsaade vermeyecektir. Terörist Duran Kalkan’ın CHP’ye nüfuz etmesi, bu partinin Kandil’den yönetilmeye başlaması birinci evvel CHP’ye oy veren kardeşlerime kesif bir hakaret, devamında vatana ve millete karşı da affı imkansız bir cürümdür. İnanıyorum ki bu Kalkan haininin ineceği günler de çok uzak değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, helalleşmeye geçmeden önce üzerindeki ambargodan, terör yaptırımlarından, Türkiye düşmanlarının çekim alanından kurtulmayı denersen en gerçek şeyi yapmış olursun. HDP, PKK’nın bir yüzüyse, CHP de artık başka yüzüdür.”

“SÖNMEYECEK BİR MEŞALE YAKILDI” 

Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Liderleri Kurulunun 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da “Dijital Çağda Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler” temasıyla toplandığını anımsatan Bahçeli, bu toplantıda Türk Lisanı Konuşan Ülkeler İşbirliği Kurulu’nun isminin Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildiğini ve sönmeyecek bir meşale yakıldığını söyledi.

Hayallerin gerçeğe dönüşmesi için güçlü adımlar atıldığını belirten Bahçeli, Türk Dünyası 2040 Vizyonu’nun ise Türk devletlerinin ortak çıkarlarının bulunduğu türlü alanlarda geleceğe dönük iş birliğine rehberlik edecek stratejik bir evrak olarak kabul edildiğini hatırlattı.

Bahçeli, “15 Kasım 2021’de kuruluşunun 38’inci yıl dönümünü kutladığımız KKTC’nin önümüzdeki yıl yapılacak doruğa davet edilmesi tam isabet kaydeden bir karar olmuştur. Türk Dünyası 2040 Vizyonu, üye devletlerin, halklarının muhtaçlık ve isteklerine hizmet etmek için idari kapasitelerini daha da geliştirmeleri ismine ferdi ve ortak aksiyonu yönlendirecektir. Türk dünyası ekseninde yeşeren ümitlerin her alana yayılmasını, kutlu bir dilek üzere ulusal vicdanda mahfuz tutulan Türk birliğinin bu yüzyıl içinde gerçekleşmesini bütün hissiyatımla diliyorum.” dedi.

BAHÇELİ’DEN EYT AÇIKLAMASI

Verdikleri kelamları unutmadıklarını; vatandaşların hayalleriyle oynamayı akıllarından geçirmediklerini belirten Bahçeli, 24 Haziran seçimlerine giderken hazırladıkları beyannamenin gerisinde olduklarını lisana getirdi.

“Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) kardeşlerimizin sorunu bizim meselemizdir.” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

“Sayıları 6,3 milyonu bulan bu kardeşlerimizin mağduriyetlerinin telafisi bizim gayemizdir. Bütçe imkanları doğrultusunda, kademeli geçiş uygulamasını dikkate alarak, geniş bir siyasi uzlaşma kapsamında EYT sorunu TBMM’de çözülerek gündemden külliyen çıkarılmalıdır.

“3600 EK GÖSTERGEDE HÜKÜMETE TAKVİYE OLACAĞIZ”

Öteki yandan polislerimize, öğretmenlerimize, hemşirelerimize, imamlarımıza, uzman jandarmalarımıza, uzman çavuşlarımıza 3 bin 600 ek göstergenin verilmesi gayesiyle hükümete her dayanağı vereceğiz, her çalışmanın içinde olacağız.

Biz emeğin ve işçi kardeşlerimizin her vakit yanındayız. Taban fiyatla geçinen yaklaşık 8 milyon kardeşimizin enflasyona ezdirilmemesi, insanca yaşayacakları bir fiyat düzeyine çıkarılmaları beklentimizdir. Şu kış kıyamette insanlarımızın haklı taleplerini karşılamak hepimizin sorumluluğu altındadır. Taban Fiyat Tespit Komitesinin enflasyonun üzerinde bir artırım belirlemesi, ekonomik zorluklara direnen kardeşlerimizin yüreğine su serpmesi MHP’nin samimi davetidir.”

Haber7