Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye ziyaretiyle gözler, iki ülke ortasındaki ekonomik bağlara çevrildi. Türkiye’nin en değerli ticaret ortağı olan Almanya ile alakalarda, üçüncü ülkelere ortak yatırım yapma fırsatları da bulunuyor.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye nazaran, Almanya ve Türkiye, kültürel, siyasi ve insani bağlarıyla dikkati çekerken, iki ülkenin ekonomik bağlantıları de giderek güçleniyor.

Almanya, Türkiye’nin en kıymetli ticari partneri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin geçen yıl gerçekleştirdiği ihracatta Almanya birinci sırayı alırken bu ülkeye yapılan ihracat 15 milyar 975 milyon dolar oldu.

Almanya, Türkiye’nin bu yılki 8 aylık ihracatında da birinci sırayı aldı. Kelam konusu ülkeye ocak-ağustos devrinde 12 milyar 406 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Almanya, Türkiye’nin ithalatında da Çin’in akabinde ikinci sırada yer alıyor.

Türkiye’nin bu ülkeye en fazla ihraç ettiği eserler ortasında otomotiv, makineler, örme giysi eşyası, örülmemiş giysi eşyası, elektrikli aygıtlar üst sıralarda yer alıyor. İthal edilen eserlerde ise makineler, otomotiv, elektrikli aygıtlar, plastikler, eczacılık eserleri öne çıkıyor.

Almanya’nın 2020 prestijiyle Türkiye’de 19,4 milyar dolarlık direkt yatırımı bulunuyor. Bu meblağ Türkiye’deki milletlerarası direkt yatırımların yüzde 14’üne tekabül ediyor. 7 bin 600’den fazla Alman sermayeli firma da ülkede faaliyet gösteriyor.

“Türkiye yabancı yatırımlar için en elverişli dönemde”

Dış Ekonomik İlgiler Heyeti (DEİK) Türkiye-Almanya İş Kurulu Lideri Steven Young da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticari partneri ve yatırım hacmiyle ülkedeki en büyük yabancı yatırımcılardan biri olduğunu söyledi.

İki ülkenin ticaret hacminin geçen yıl sonunda 37,7 milyar dolara ulaştığını belirten Young, “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından ötürü biraz düşüş yaşadık fakat bu yılın bilgilerine nazaran ikili ticaretimiz 40 milyar doların üzerine çıkarak tarihinin en yüksek düzeyine ulaşacak. Almanya’nın öbür ülkelerle ticaretinde salgının olumsuz tesiri oldu lakin Türkiye ile olan ticaretinde başta bir azalma olsa da süratli toparlanma ve artış yaşandı. İkili ticaret maksadı ise 50 milyar dolar. Ticari bağlantıları geliştirmek için büyük bir potansiyel var, 50 milyar dolar gayesine ulaşmak hiç de güç değil.” dedi.

Young, Türkiye’nin yabancı yatırımlar bakımından cazip olan çok fazla istikameti bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

“Mevcut periyodu, Türkiye’de yabancı yatırımlar için en elverişli periyot olarak görüyorum. Bilhassa salgın sonrası ‘Çin’de üret, batıda sat’ modelinde gerçekleşecek değişim düşünüldüğünde, yalnızca Türkiye ile Almanya ortasında değil, Türkiye ile Avrupa ortasındaki ikili ekonomik iş birliğini geliştirmek için de çok değerli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Salgın sonrası yeni periyot ile global tedarik zincirinin büyük bir değişime uğraması ve bölgesel tedarik taleplerinin artmasını avantaja dönüştürme talihi da epey yüksek.”

“Türk firmalarının Almanya’da yatırım yapması teşvik edilecek”

Türkiye’nin komşu pazarlara erişiminin güçlü olması nedeniyle yatırımlar için de bölgesel bir merkez olarak konumlandırıldığına dikkati çeken Young, “Türkiye üzerinden yakın coğrafyalara, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya üzere gelişen iktisatların olduğu pazarlara erişim hayli kolay. Elbette bu üçüncü ülkelerde, Alman-Türk iştirakleri da yapılabilir. Kurul olarak takip ettiğimiz projelerden biri bu. Alman muhataplarımızla bir ortaya gelerek Afrika ve Orta Doğu pazarında paydaşlıklar için büyük fırsatlar olduğunu gözlemledik. Türk ve Alman firmalarının farklı maharetlerinin, iş birlikleri bakımından tamamlayıcı birer öge olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda, Alman firmalarının teknoloji altyapısı ve finansman dayanağı sunacağı, Türk firmalarının ise inşaat işleri ve operasyon idaresini üstleneceği bir iş birliği modelinin üçüncü ülkelerdeki ortak projelerde başarılı olacağını düşünüyoruz.” tabirlerini kullandı.

İki ülke iş birliğinin yatırımlar bakımdan geliştirilebileceği pek çok alan olduğunu vurgulayan Young, şu değerlendirmede bulundu:

“Konsey olarak, üçüncü pazarlarda iş birliği, sektörel iştirak projeleri, dijitalleşme alanında projelerin yanı sıra Türk firmalarının Almanya’da yatırım yapmasını teşvik edecek kıymetli bir projemiz daha var. Bu, Almanya’da varis sorunu yaşayan ve kesimde değerli yer edinmiş KOBİ’lerin Türk firmalarınca satın alınması projesi. Bu proje hem Türk-Alman yatırım iştirakini artıracak hem de Alman teknolojisinin, ‘know-how’ının ülkemize dolaylı yolla girişini sağlayacak.”

Young, Türkiye ile AB ortasındaki mevcut Gümrük Birliği Muahedesi’nin güncellenmesi gerektiğini belirterek, Gümrük Birliği’nin güncellenmemesinden kaynaklı kronik sorunların, Türkiye-Almanya ortasındaki ikili ekonomik ilgileri de olumsuz etkilediğini söyledi. Güncellemenin, dijital ve yeşil dönüşüm mevzularını da içerecek biçimde yapılması gerektiğine işaret eden Young, “Yeşil dönüşüm de Türkiye ile Almanya ortasındaki iş birlikleri için çok kıymetli fırsatlar içeriyor. Karbonsuz dünya gayesi çok kıymetli. İş dünyasını kırıp dökmeden bu mevzuyu gayeye götürebilmek çok kıymetli.” dedi.

Haber7