Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun Türkiye’nin haberleşme uydularının uzaya gönderileceği tarihlerle ilgili yaptığı açıklama gözleri bir kere daha bu ortama çevirdi.

Karaismailoğlu, TÜRKSAT 5A uydusunun 2020’nin son çeyreğinde, TÜRKSAT 5B uydusunun 2021 2. çeyreğinde uzaya gönderilmesinin planlandığını, birinci yerli ve ulusal haberleşme uydumuz olan TÜRKSAT 6A’nın ise 2022’de uzaya gönderileceğini söyledi.

Savunma Siyasetleri Bilirkişisi Arda Mevlütoğlu, laf konusu haberleşme uydularının gelişim süreçlerini anlattı, yerli ve ulusal muhabere uydusunun devletimize neler kazandırabileceği konusunu kıymetlendirdi.

TÜRKİYE’NİN UZAY YOLCULUĞU 1994’TE BAŞLADI

Mevlütoğlu, TÜRKSAT 1B ile 1994 yılında uzaya adım atan Türkiye’nin o tarihten bu yana da her bir TÜRKSAT uydusu ile bu meydandaki kabiliyet ve altyapısını bir aşama daha ilerlettiğini söyledi.

5A ve 5B uydularının geliştirilmesine Airbus firması tarafından 2017 yılı ahir başlandığını hatırlatan Mevlütoğlu, “5A / 5B girişimi kapsamında ana yüklenici Airbus ile bir Teknoloji Aktarım Eğitim Programı başlatılmıştı. Bu program ile Türk mühendislerden oluşan bir ekip, uyduların üretildiği tesislerde teorik ve pratik eğitim aldı. Bu eğitim, külliyen ulusal birinci muhabere uydumuz olan TÜRKSAT 6A’nın tasarım, geliştirme ve üretim sürecinde büyük ek sağladı” dedi.

Tüm bu girişimler içerisinde TÜRKSAT 6A’nın daha farklı bir alanda konumlandığını söyleyen Mevlütoğlu, “Türkiye’nin uzay teknolojileri tarihçesinde değerli bir dönüm noktasını oluşum ediyor. Büsbütün yerli imkanlarla tasarlanıp üretilen birinci muhabere uydusu olmasından ötürü, Türkiye’yi bu yerde kritik bir eşiği aşmış devletler arasına sokacak bir proje” dedi.

SIRF ASKERİ İŞLERE YÖNELİK UYDULAR DA GÜNDEME GELECEK

Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayiinde attığı adımlar neticesinde ‘uydu kontrollü’ çok farklı sistemler kullandığını hatırlan Savunma Siyasetleri Kompetanı Arda Mevlütoğlu, “Söz konusu uydular askeri ögeler için de kullanılacak mı?” sorusuna şu karşılığı verdi:

“Silahlı kuvvetlerin yiğidinden savaş gemisine, uçaktan zırhlı aracına kadar neredeyse her ögesi, birebir sivil hayatta olduğu üzere birbirine bağlanmış bir durumda…

Gerçek vakitli, çevresel koşullara ve elektronik harbe dayanımı yüksek ses ve data muhaberesi, silahlı kuvvetler için vazgeçilmez, hayati bir yetenek. Bu bağlamda muhabere uydularının değeri her zamankinden çok daha yüksek, çünkü İHA örneğinde gördüğümüz üzere ünite devranda toplanan, paylaşılan ve bedellendirilen datanın ölçü ve hacmi süratle artıyor. İleri teknolojiye sahip, yüksek performanslı iletişi altyapısı sağlayan uyduların da bu bağlamda kritik ehemmiyeti var.

Hala hizmetteki muhabere uydularının kıymetli kısmında, askeri tasarruf için de hizmet sunuluyor. Ama gelişmiş devletler, sadece askeri muhabereye yönelik olarak da uydu üretip hizmete almaktalar. Ağ merkezli muharebe ve done alışveriş muhtaçlıkları süratle artan, geniş bir coğrafyada askeri harekât ve faaliyetler yürütmek durumunda olan Türkiye’nin de gündemine askeri muhabere uydularının yakın vakitte girmesi muhtemeldir.”

TÜRKSAT 6A İLE RÜŞTÜMÜZÜ İSPAT EDEBİLİRİZ

Arda Mevlütoğlu, Türkiye’nin yerli ve ulusal birinci haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’nın ehemmiyeti hakkında şunları söyledi:

“Uydu tasarım ve geliştirmesinde en değerli bileşen, çok sayıda kritik alt sistem, teknoloji yeri ve disiplinde insan kaynaklarının geliştirilmesi ve korunmasıdır. Bu cihanın akabinde eser, bileşen ve cihazların üretimi, testi, entegrasyonu için tesis ve altyapıların kurulması ve işletilmesi üzere süreçler gelir.

Bunların yanı sıra yüksek maliyetli bir dal olan uzay sahasında, askeri, ticari ve ilmî her türlü faaliyetin kaçınılmaz olarak milletlerarası iş birliği boyutu olduğunu da göz önünde bulundurmak gerek. Bu durum da doğal olarak laf konusu ortamlara yönelik teknik diplomasi yeteneğinin kurulması sürecini beraberinde getiriyor.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda TÜRKSAT girişimlerinin Türkiye’ye son nokta kıymetli deneyimler kazandıracak. Muvaffakiyetle tasarrufa alınması ile TÜRKSAT 6A’nın, askeri, ticari ve ilmî açıdan Türkiye’nin rüştünü ispat girişimlerinden biri olacağını söylemek mümkün.”

KRİTİK MEVZU: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Savunma Siyasetleri Eksperi Arda Mevlütoğlu, uzay sahasında başarılı eser ortaya koymak ve bu eser için gerekli teknolojileri geliştirmenin ‘ilk adım’ olarak kıymetlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu yerde başarılı olabilmenin koşulu, sürdürülebilirliği sağlamaktır. Bunun için de uzun vadeli bir bilim ve teknoloji siyaseti kurgulanması, er, sivil, akademi tüm paydaşların koordinasyonlu bir biçimde çalışması ve başta insan kaynakları olmak üzere bu sahadaki yeteneklerin geliştirilip korunması hususlarına ulusal bir dava olarak yaklaşılması koşul. Çünkü gündelik rutinlerimizden ulusal güvenliğe hayatın tüm katman ve kademelerinde vazgeçilmez bir bileşen haline gelen uzay meydanında varlık ve geleceğimizi gelgelelim ulusal yeteneklerimizi geliştirerek koruyabiliriz” halinde konuştu.

Haber7