Bugünlerde sıkça konuşulmaya başlanan yüz yüze eğitime dönüşün ruhsal tesirleri, çocuğun yaş ve gelişim seviyesi göz önüne alınarak; salgından ne anladığı, salgına ne formda şahit olduğu, salgın periyodunu nasıl geçirdiği üzere farklı durumlara nazaran değişebiliyor. Çocuklar bir yandan yine okula dönerek arkadaşlarıyla toplumsallaşmak isterken, öteki yandan hastalanma ve sevdiklerini kaybetme kaygısıyla huzursuz hissedebiliyor. Salgın süreci üzere periyotlarda çocukların daha fazla itimat ve şefkat muhtaçlığı duyabileceğini lisana getiren İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Çocuk Gelişimi Türkçe Program Lideri Uzman Psikolog Pınar Talaslıoğlu “Ailelerin çocuklarına inançta olduklarına dair iletiler vermeleri ve şefkatle yaklaşmaları değerli. Okula dönüş üzere yeni bir periyot kelam konusu olduğunda çocuklar inançta olup olmadıklarına dair baş karışıklığı yaşayabilir. Bu noktada aileler, yaş ve gelişim özelliklerine nazaran çocuklarına süreçle ilgili itimat verici, net, şefkatli açıklamalar yapabilir. Aileler okula dönecek çocuklarına virüsten nasıl korunacaklarına, maskeyi nasıl takacaklarına ve toplumsal ara kurallarına nasıl uyacaklarına dair net ve anlaşılır bilgiler verebilir” diye konuştu.
ÇOCUKLARI KORKUTMAYIN, DAYANAK OLUN
Çocuğun yaşı büyükse okulda yaşanabilecek rastgele bir kriz anına yönelik ortak plan oluşturulabileceğini belirten Talaslıoğlu, şöyle devam etti:
“Çocuk daha evvel okula gitmişse evvelki tecrübenin yeni tecrübe ile benzerlikleri ve farklılıkları üzerine konuşulabilir. Şayet çocuğun merak ettiği bir bahsin yanıtı net olarak bilinmiyorsa bu durum belirtilmeli ve mevzuyu ya daima birlikte araştırmalı ya da aile araştırdıktan sonra çocuğa aktarmalıdır. Bununla birlikte çocuk salgın kurallarına uyması için korkutulmamalı ve çocuğun kuralları içselleştirmesine dayanak olunmalıdır.”
Bu süreçle ilgili olarak, okul idarelerinin salgına yönelik kriz-acil durum planlarını net olarak belirleyip uygulamasının ve paylaşımcı, destekleyici tavır sergilemesinin, çocukların ve ailelerin kendilerini inançta hissetmesine yardımcı olacağını vurgulayan Pınar Talaslıoğlu, “Okul idarelerinin her çocuğun biricikliğini göz önünde bulundurması, eğitimin her çocuk için erişilebilir olması, alternatif eğitim yollarından yararlanılması, açık havada yapılan tabiat temelli aktifliklerin çoğaltılması, çocukların sosyal-duygusal gelişimini ve akran münasebetlerini geliştirici sembolik oyun etkinliklerinin ve küme çalışmalarının yapılması, salgın sonrasında okula dönüş için kolaylaştırıcı olabilir” dedi.
Haber7
