Tüm dünyada korona virüs ile uğraş devam ederken, zeytin yaprağında bulunan oleuropein isimli etken hususun korona virüs ile savaşta değerli bir rol aldığının duyulması üzerine zeytin yaprağı çayına da büyük ilgi başladı. Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Besin Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Şahan, organik tarım dışındaki yetiştiricilik yollarında kullanılan tarım ilaçları ve pestisit kalıntısı riski nedeniyle, zeytin yapraklarının ağaçlardan toplanarak kullanılmasının, şahısların vakitle çok önemli sıhhat problemleri ile karşı karşıya kalmalarına neden olabileceğini söyledi.
Zeytin yaprağı yüksek oranda fenolik içeriyor
İnsanların korona virüsten korunmak için zeytin yaprağına yöneldiğine dikkat çeken Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Besin Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Şahan, “Zeytin yaprağı tesirlerinin, yüksek oranda içerdiği fenolik bileşiklerden kaynaklandığı ve Covid-19 etkeni olan SARS-CoV-2 virüsü üzerine tesirli olma potansiyeline sahip olabileceği düşünülse de şu andaki bilgiler dahilinde, zeytin yaprağının SARS-CoV-2 virüsü üzerine tesirli olduğunu söylemek pek mümkün değil” dedi.
Zeytin yaprağı yüzyıllardır geleneksek tıpta kullanılıyor
Prof. Dr. Yasemin Şahan, “Zeytin ağacı (Olea europaea L.), yaprak dökmeyen ağaçlar ortasında yer alan bir Akdeniz bitkisi olup, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Güney Asya’yı kapsayan Üst Mezopotamya kökenlidir. Zeytin beşerler için değerli bir besin kaynağı olmakla birlikte, yapraklarından elde edilen ekstraktlar yüzyıllardan beri klasik tıp uygulamalarında da kendine yer bulmuştur. 1854’te zeytin yaprağı ekstresinin ateş ve sıtmanın tedavisinde tesirli olduğu bildirildiğinde zeytin ağacının yaprakları tedavide ehemmiyet kazanmıştır. Daha sonra zeytin yaprağında bulunan etken unsurlardan biri olan oleuropeinin, hayvanlarda kan basıncını düşürdüğü bildirilmiştir. Ayrıyeten, koroner arterlerdeki kan akışını artırabileceği, aritmileri hafifletebileceği ve bağırsak kas spazmlarını önleyebileceği de tabir edilmiştir” dedi.
Zeytin yaprağının içindeki etken hususlar influenza ve HIV-1’e karşı koruyor
“Zeytin yaprağı ekstraktının antidiyabetik, antioksidan, antiinflamatuar, antiapoptotik, antimikrobiyal ve antikanserojen tesiri yapılan çalışmalarda gösterilmiştir” diyen Şahan, “Ayrıca, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) 2017 raporuna nazaran, zeytin yaprağı ekstraktlarının rhabdovirüs kaynaklı viral hemorajik septisemi’ye (VHSH) karşı antiviral aktiviteye sahip olduğu bildirilmiştir. Bu bulgulara ilaveten zeytin yaprağı ekstraktının yahut bu ekstraktta bulunan oleuropein ve hidroksityrosol üzere etken unsurların influenza ve HIV-1 üzere virüslere karşı antiviral aktifliğe sahip olduğu da söz edilmiştir” halinde konuştu. Zeytin yaprağı ekstraktlarının üstte belirtilen tesirlerinin, yüksek oranda içerdiği fenolik bileşiklerden kaynaklandığı ve Covid-19 etkeni olan SARS-CoV-2 virüsü üzerine tesirli olma potansiyeline sahip olabileceğinin düşünüldüğünü söyleyen Yasemin Şahan, “Ancak, şu andaki bilgiler dahilinde, zeytin yaprağının SARS-CoV-2 virüsü üzerine tesirli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu maksatla, zeytin yaprağının SARS-CoV-2 virüsü üzerine muhtemel tesirlerinin in-vitro, in-vivo ve toksikolojik olarak araştırıldığı çalışmaların yapılması gerekmektedir” tabirlerini kullandı.
Prof. Dr. Yasemin Şahan, “Zeytin yaprağının sıhhat üzerine tesirlerinin belirlenmesinde yapılan çalışmaların, yaprak ekstraktları ile yapıldığı ve değerlendirildiği göz önüne alınmalıdır. Hastalıklar için önleyici ve/veya tedavi edici dozun belirlenmesinin çok değerli olduğu unutulmamalıdır. Ayrıyeten ilaç kullanımı ile birlikte bu usul bitkisel kaynakların kullanımında kesinlikle kişinin tedavisini takip eden tabiplere bilgi verilmesi ve danışılması gerektiği unutulmamalıdır” dedi.
Organik zeytin yaprağı kıymetli
Zeytin yaprağı çayı tüketmek isteyen şahıslara yönelik olarak kimi tavsiyelerde de bulunan Yasemin Şahan, “Organik tarım dışındaki yetiştiricilik prosedürlerinde kullanılan tarım ilaçları ve pestisit kalıntısı riski nedeniyle, zeytin yapraklarının ağaçlardan toplanarak kullanılması, şahısların vakitle çok önemli sıhhat sıkıntıları ile karşı karşıya kalmalarına neden olabilir. Bu nedenle, zeytin yaprağı çayı üretimi emeliyle organik zeytin yapraklarının kullanılması önerilmektedir. Ayrıyeten zeytin yapraklarının, etken unsur içeriğinin yüksek olduğu devirde toplanarak kurutulması ve kullanılması da hayli kıymetlidir. Zeytin yaprağı çayı tüketilirken de tüketim ölçülerine dikkat edilmesi ve çok tüketimden kaçınılması gerekmektedir” diye konuştu.
Zeytin yaprağına talep arttı
Bursa’nın İznik ilçesinde zeytin üreticisi olan Mustafa Demirkol da (50), ‘Bugünlerde zeytin ağaçlarına para bırakarak, insanların yaprak topladıklarına şahit oluyoruz. Evet, bugünlerde zeytin yaprağına talepler var. Ben bile askerdeki oğluma ve oradaki öbür Mehmetçikler için korona virüse karşı korunması için zeytin yaprağı gönderdim. Topladığım yapraklar dağlarda, zirvelerde yetişen büsbütün organik olan ağaçlardan. İnsanlarımız yol üzerindeki zeytin bahçelerinden sakın ola yaprak toplamasın. Biz onlara tehlikeli olan kimyasal tarım ilaçları atıyoruz. Bu bahiste dikkatli olsunlar almasınlar” diye ikazda bulundu.
Haber7
